Siğil Tedavisi

Siğil Tedavisi; Siğiller virüs enfeksiyonu ile oluşan kanser içermeyen cilt büyümeleridir. İnsanda siğile neden olana viruslar HPV (Human papillom virüs) olarak adlandırılır. Direkt temas ile bulaşır.

Kutanöz siğiller, keratinositlerin insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonundan kaynaklanan bulaşıcı viral hastalıklardır. %7-12’lik bir yaygınlık oranıyla görülür. HPV nin 200’den fazla tipi tanımlanmış çift sarmallı DNA virüsleridir.

Virüs tipine göre vücudun her bölgesinde enfeksiyon yapabilir. Sık görüldüğü bölgeler;

Palmo plantar verruca (El ve ayak siğilleri)
Oral verruca (Ağızda mukozasında siğil)
Genital siğil (bazı tipleri kadınlarda Cerviks kanserine neden olabilir)
Verruca plana (yassı siğil olarak adlandırılır, sıklıkla yüzde görülür). Genellikle cilt rengindedirler, kahverengi veya gri siyah renklerde olabilir.

Deri siğilleri ile ilgili olarak tedaviye başlamadan önce risk faktörleri belirlenmeli ve buna göre tedavi planlanmalıdır.

Siğil Kimlerde Görülür?

Herkeste siğil görülebilir. Çocuklar, tırnak yeme veya parmak kenarlarını yiyenler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar HPV ile infekte olabilirler.

Dermatologlar Siğili Nasıl Teşhis Ederler?

Dermatologlar siğil olup olmadığını muayene ile söyleyebilirler. Şüpheli durumlarda biopsi alarak patolojik olarak siğil teşhisi koyabilirler.

Siğil Tedavisi Nasıl Yapılır?

Çocuklarda görülen siğiller kendiliğinde geçebilir, ancak erişkinlerde maalesef özel tedavi gerektirir. Tedavi düzenlenirken siğilin tipi, yeri ve hastanın yaşına göre karar verilir.

Siğillerde Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Birinci Basamak Tedavi
Salisilik asit: Deride görülen siğiller için basit ve uygun maliyetli bir tedavi seçeneğidir. Salisilik asidin HPV kaynaklı hiperkeratoz üzerindeki birincil etkileri kimyasal ablasyon ve tahriş olmasına rağmen ayrıca yerel bağışıklık tepkisini tetiklediği düşünülmektedir. Hiperkeratotik lezyonlardan kurtulmak için yardımcı tedavi olarakta verilebilir.

Kantradin ile tedavi; ofis şartlarında dermatologlar tarafından uygulanır. Siğile direkt olarak uygulanır, siğilde çürüme oluşturur.
Kriyoterapi: Siğillerin tedavisi için kriyoterapi sıklıkla kullanılır. Dermatologlar genellikle dokuyu 190°C sıcaklığa kadar dondurabilen sıvı nitrojen kullanır. Sıvı nitrojen, bir parça pamuklu çubuk veya kriyojen kullanılarak uygulanabilir.
Kriyoterapi ve salisilik asit kombinasyon tedavileri, monoterapilere göre daha yüksek eliminasyon oranlarına sahiptir. En az üç aylık bir tedavi süreci olmalıdır. Ağrı, kabarcıklanma, hipo- veya hiperpigmentasyon, özellikle koyu tenli kişilerde, yoğun tedaviyle tendon veya sinir yaralanması ve periungual siğillerin tedavisinden sonra onikodistrofi, kriyoterapinin yaygın yan etkileri arasında yer alır.
İkinci Basamak Tedavi
CO2 lazer ve elektrokoter: Yaygın siğil veya cilt siğilinin çıkarılması, ablatif bir işlemdir. Isı ile siğili yok etme esasına dayanır.
Hem CO2 lazerlerde hem de elektrokoter tekniklerinde yara izi oluşumu mümkündür.

NdYag Lazer: Cerrahi olmayan siğil tedavi yöntemidir. Koagülasyon esası ile çalışır.

Fotodinamik tedavi: Fotodinamik tedavinin temel taşı, aminolevulinik asit ile kombine olarak fototoksisite esasına dayanır. Aminolevulinik asit olarak bilinen bir fotosensitizör, görünür ışığa maruz kaldıktan sonra anormal hücrelerde oksidasyon sürecini başlatarak etki eder.

Üçüncü Basamak Tedavi
İmikimod krem: İmikimod en yaygın kullanılan kemoterapi ilacıdır. Cilt siğilleri olan yetişkinler artık %5 imikimod krem ile tedavi edilebilir.