Botoks ve Dysport Arasındaki Farklar
Cildimizde oluşan kırışıklık görünümü yaş almanın en doğal belirtisidir. Cildimiz yaş alma süreci ile yapısında bulunan kollajen ve elastini kaybeder. Sigara gibi kimyasalar ve kontrolsüz güneşe maruz kalma cildin kalitesini etkiler. Kaşları çatmak, gözleri kısmak ve hatta gülmek gibi yüz ifadeleri kırışıklıkların daha belirgin görünmesine neden olabilir. Bazen mimik hareketlerimizin sonucu oluşan kırışıklıklar beklediğimizden daha erken ortaya çıkmaya başlar. Bu durumun en temel sebebi mimik hareketlerinin gereksiz anlarda bile yapılmasıdır. Kırışıklık belirtilerini azaltmak için Botox ve Dysport enjeksiyonları kullanılabilir.
Cilt bakımı, yeterli miktarda su tüketimi ve kullanılan çeşitli kozmetik ürünler tek başına cilt yaşlanmasının engellenmesinde yeterli olmaz. Botulinum toksin enjeksiyonları ciltte zamanla oluşan kırışıklık görünümünü hafifletmek, daha canlı ve fresh bir görünüm sağlamak için kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Botulinum Toksin enjeksiyonları yüzümüzün stratejik bölgelerine enjekte edilen kimyasal maddelerdir. Bu enjekte edilebilir maddeler kırışıklık belirtilerini azaltabilir ve hatta vücudun bazı bölgelerinin kontürlenmesine de yardımcı olabilir.
Enjekte edilebilirler maddeler nöromodülatörler ve yumuşak doku dolgu maddeleri olarak iki kategoriye ayrılır. Nöromodülatörler, yüz hareketlerinden kaynaklanan çizgileri azaltmaya odaklanır. Yumuşak doku dolgu maddeleri, yanaklar, dudaklar, çene ve alın gibi bölgelerde yaş alma süreci ile kaybedilen hacmi artırmaya çalışır. Nöromodülatörlerin kapsamına giren Botox ve Dysport’un her biri, kırışıklık görünümünün hafifletilmesinde ve giderilmesinde kullanılır.
Botoks (Botox) Nedir?
Botoks, Clostridium Botulinum bakterisinden üretilen bir nöromodülatördür. Botox, Botulinum Tip A olarak da bilinir ve kontrollü miktarlarda kullanıldığında ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltabilir.
Botoks enjeksiyonu sonrası yüz bölgesinde bulunan kasların sinir sinyallerini bloke eder ve minik kasları eskisi kadar rahat kasılamaz. Bu hareket eksikliği cilt yüzeyini pürüzsüzleştirir ve kırışıklıkların görünümünü önemli ölçüde azaltır.
Dysport Nedir?
Dysport’un etken maddeside Botox maddesinin etken maddesi ile aynı olan Botulinum Toksin tip A dır. Dysport enjekte edildiği bölgede ki sinirleri devre dışı bırakır. Bu etki de enjekte edildiği kasların hareketini sınırlar, bölgeyi rahatlatır ve cildi yumuşatır. Bununla birlikte, Dysport kendisini öncelikle orta ila şiddetli alın çizgilerini ve bazen kaş çatma çizgileri veya 11 çizgi olarak adlandırılan kaş arası çizgilerini tedavi etmek için kullanılır.
Botoks ve Dysport Arasındaki Farklar?
İlk bakışta Botox ve Dysport arasında ciddi bir fark yok gibi görünüyor. ikisinin de etken maddesi (Botulinum Tip A) aynı olup kırışıklık tedavisinde kullanılır. Buna rağmen dermatoloğunuz size özel bu tedaviyi uygularken ayrım yapabilir.
İki enjekte edilebilir madde arasında ki en büyük fark her iki üründe de farklı olan konsantrasyon seviyesidir. Dysport , Botox dan daha fazla seyreltilmeye ihtiyaç duyar.
Dysport ayrıca moleküler davranışı ve difüzyonu açısından da Botox dan farklılık gösterir. Dysport enjeksiyonları Botox a göre daha hızlı yayılım gösterir.
Botox, dudak çizgileri, kaz ayakları ve diğer ince kırışıklıklar için iyi sonuç verecektir. Yüksek konsantrasyona sahiptir ve yavaş hareket eder.
Dysport, alın ve 11 çizgi gibi daha geniş yüzey alanları için iyi çalışır. Hızlı hareket eder, hızlı ve eşit şekilde yayılır. Konsantrasyon farkı nedeniyle, her iki enjekte edilebilir maddeyide benzer bir fiyatla ve güvenle kullanabilirsiniz.
Botoks ve Dysport Enjeksiyonu için Doğru Bir Aday Nasıl Belirlenir?
Hem Botox hem de Dysport FDA onaylıdır. Botulinum toksin enjeksiyonu için belirli bir yaş aralığı yoktur. Hafif ve şiddetli düzeyde kırışıklığa sahip olan bireyler için toksin enjeksiyonu uygulanabilir.
Botoks ve Dysport Enjeksiyonları Kimlere Uygulanmaz?
- Önceden var olan herhangi bir cilt rahatsızlığına sahip hastalara,
- Hamilelerde ve emzirme döneminde,
- Herhangi bir cilt alerjisi olan hastalara
- Botulinum Tip A alerjisi olan hastalara toksin uygulamaları yapılamaz.
Dysport ve Botox Maddelerinin Enjeksiyon Prosedürleri Arasında Herhangi Bir Fark Var mıdır?
Hem Dysport hem de Botox için süreç tamamen aynıdır. Enjeksiyon öncesi hasta Doktor görüşmesi sağlanır. Dermatologunuz mevcut tıbbi geçmişinizi kontrol ettikten sonra yüzünüzdeki mevcut kırışıklıkları değerlendirir ve bir enjeksiyon planı çıkarır. Botox ve Dysport enjeksiyonları, 30 dakikadan az süren invaziv olmayan tedavi prosedürleridir.
Doktorunuz, sizin yüzünüze özel belirlediği enjeksiyon bölgelerini işaretleyecek ve uygun noktalara Botox veya Dysport enjeksiyonunu sağlayacaktır. Dysport enjeksiyonları bazen Botox enjeksiyonlarından daha derine enjekte edilebilir. Daha derin yapılan enjeksiyon, daha geniş tedavi alanlarını kapsamaya yardımcı olur.
Botoks ve Dysport Enjeksiyonları Sonrası Nelere Dikkat Etmeliyim?
- Enjeksiyon sonrası en az 48 saat alkolden uzak durulmalı,
- Nöromodülatörün yüzün diğer bölgelerine yayılmasını önlemek için yüze veya enjeksiyon bölgelerine masaj yapılmamalı,
- Enjeksiyon sonrası en az 4 saat boyunca egzersiz veya yorucu faaliyetlerden kaçınılmalı,
- 24 saat doğrudan güneş ışığına maruz kalınmamalı
- Enjeksiyonun yapıldığı andan itibaren sonrasında 3 saat uzanılmamalıdır.
İki Toksin Arasında Etkinlik Açısından Herhangi Bir Farklılık Var mıdır?
Her iki enjeksiyon da kırışıklık belirtilerini azaltmada aynı başarı oranlarına sahiptir. Yapılan araştırmalarda hasta memnuniyeti seviyesi, her ikisi içinde yüzde 95 oranındadır.
Herhangi Bir Yan Etkiye Sahipler mi?
Her iki toksin maddesininde etken maddesi Botulinum Toksini Tip A olduğu için aynı potansiyel yan etkileri paylaşırlar.
Yaygın reaksiyonlar arasında enjeksiyon yerinde ağrı, şişlik, baş ağrısı, ptoz (sarkık göz kapağı) ve kuruluk (enjeksiyon göze yakınsa) yer alır. Daha ciddi reaksiyonlar arasında ise kas zayıflığı, yutma güçlüğü ve nefes almada güçlük çekme görülür. Toksin enjeksiyonu alanında deneyimli bir Dermatolog tarafından alınıyorsa enjeksiyonların olası yan etkileri ile karşılaşma olasılığı önemli ölçüde azalır.